Uyumlu renkleri, birbiri ile takım mobilyaları, tekrar eden desenleri unutun. Şimdi antika mobilyaların tüm karşıtlığı ile modern mekanlara katılma vakti. Yıllarca insanların hoşlarına gitmiş olan bu tip süreklilikler iç mekanlarınızı aynı kalıba sokmaktan, birbirine benzetmekten, alaturkalıktan bir türlü koparamıyor.
Aynı giyim modası gibi, bazı şeyler görüldükçe eskiyor, değerini kaybediyor, kendi aramızda çok çabuk tükeniyor. Nasıl birinin giydiği sırf moda olduğu için giyen başka birine yakışmıyor ise, evinizin, ofisinizin iç mekanında tercih ettiğiniz “takımlar” sizi yansıtıyor ve ilk heyecanınız geçtikten sonra sizlerin de gözüne güzel gözükmüyor. Peki neden? Çünkü emek verilmemiş özenle seçilmemiş, titizlikle uygulanmamış projeler gerçek kaliteyi yansıtmaya yetersiz kalıyor. Bizim hedefimiz, kendimizi ya da düşüncemizi yansıtmak. Kendimize uygun bir hikaye yazıp, bir konsept geliştirip, kendimizi en mutlu edecek, hedefimize en uygun servisi verebilecek mekanlar yaratmak. Bunu yaparken ise unutmayın ki her zaman size yardımcı olmak için buradayız.
Bu yazımızda sizlerin o vazgeçemediğiniz, belki bir antikacıdan aldığınız, belki de aile büyüklerinizden sizlere değerli bir miras olarak kalan o özel “parça” için öneriler sunacağız. Modern, abartısız bir mekan düşlerken ve bu mekanın içerisinde bu eşsiz parçayı hayal edemezken bu yazımızı mutlaka okuyun. Bu eşsiz parçayı nasıl değerlendirebiliriz bir bakalım.
Bir mekanı, farklı tarzlarda mobilyalarla, kontrast renklerle, farklı desenlerle tasarlamak uyumsuzluk değildir. Önemli olan o ince çizgiyi yakalayıp, dengede durabilmektir. Hedefimiz her şeyden biraz alıp kaotik bir ortam yaratmak değil, farklılığın içindeki eşsiz dengede durup, değişik tatlar yakalayabilmek.
Antika mobilyalar, gerek el işi olmalarıyla, gerek ise yaşanmışlıklarıyla kendilerine ait bir ruha sahiptirler. Bu parçaların, geçen zamana karşı dimdik duran bu eserlerin mekana anlatacak birer hikayeleri vardır. Kendinizi bir ikilemde hissediyor, uyumu bir türlü yakalayamıyorum diyorsanız birkaç örnek inceleyelim.
Son yılların iç mekan modası “loft” stiline güzel bir örnek olan Ralph Lauren Home Fall 2016 koleksiyonunu anlatan bu çerçevede dikkat ederseniz, antika bir oturma elemanının klasik ve ağır olmayan bir mekanda nasıl kullanıldığı bize görsel olarak anlatılmaktadır. Antika mobilyanın bize verdiği ağırlık hissi bir ilham olarak alınmış, cilalı parke zeminde, kusursuz boyanmış duvarlarda görmeye alıştığımız bu parçanın etkisi, tuğla görünümlü duvar, eskitme ahşap zeminle salaş bir mekan algısı yaratmaya çalışılarak kırılmıştır. Böyle bir oturma elemanının yanında bir sehpanın üzerinde düzenli bir şekilde yerleştirilmiş kitaplar kullanmak yerine, eskitme bir sandık kullanılmış, kitaplar karışık olarak yerleştirilmiş, keten bir parça halı tercih edilmiş ve duvarda kullanılan, beklenen yağlı boya tablonun aksine düz siyah çerçevesini de eserin devam olarak algılayabileceğimiz grafik bir çalışma yerleştirilmiş. Sonuç olarak mekan kişiselleştirilmiş, kimlik kazanmış ve kalıplardan çıkarılıp özgürleştirilmiş, hatta özgünleştirilmiştir. Artık bu antika parça, hem kendi hikayesini, kullanıcısının hikayesi ile özdeşleştirebilir hale gelmiştir.
Biraz genç, daha dinamik ve çarpıcı ama aynı zamanda zarif iç mekanları seviyor, size kalan o işlemeli el yapımı koltuğu nereye koyarsanız koyun gözünüze güzel gelmiyorsa bu örnekteki kullanımına bir göz atalım. Bir süredir yemek yeme alışkanlıklarımıza göre şekillenen, mobilya kategorisinde yeniden yorumlanarak artık yemek masalarımıza eşlik eden banklar, kullanıcı için ne kadar az konforlu olsa da sık tercih edilir hale geldi. Peki bankı bile yemek masamızın yanına bu kadar yakıştırabiliyor isek, antika koltuğumuz neden olmasın? Biraz iddialı bir örnek olsa da, kullanılan endüstriyel aydınlatma, *Tulip Chair ın farklı bir yorumu ile karşı karşıya gelen antika koltuk, modern-klasik masa aksesuarlarının aranjmanı ile, eksitilmiş ahşap zemin üzerinde, bembeyaz bir kutu içinde, ardında çağdaş sanat eserlerinin karmaşık anlatımıyla kendi hikayesini yaşamaktadır. Yenilenen kaplamaları, beyaz küp etkisinin devamını niteleyen beyaz bir kumaş ile yapılmış, belki de eski altın varaklı oymaları, farklı bir şekilde boyanarak aksesuarlarla ilişkilendirilmiştir. Zeminle bütün olarak algılanan eskitme masa ise, mekandaki bütünlüğü destekler bir şekilde tarafını seçmiş, dengeyi sağlamıştır.
Bazen de en çok o renk bizi zora sokar. İddialı bir mobilya rengi, özellikle de değiştirmesi zor ya da anlam kaybına yol açacak bir malzeme ise bizi çaresizliğe sürükleyebilir. Hardal rengi, ya da taba diye nitelendirilen kahverengi deri kaplama koltuklar bir dönemin olmazsa olmazıydı. Ancak zamanla eski popülerliğini yitirdi. Oysa ki bu özel parça bambaşka bir tanımlamayla, alışık olduğu değil hak ettiği iç mekana sahip olabilir. Ahşap çıtalarla kaplanıp süpürgelikler ile birleşen duvarlar, klasik algı yaratsa da mavinin güçlü ve baskın bir tonuna boyanarak eski ile yeninin dengesini kurar iken, birleştiği eskitme ahşap zemin, çapraz döşemesi ile bilinen ve klasik olanın aksini iddia eder şekilde mekanı tanımlamaktadır ve yakın tonlarda, öne çıkmayan, arka planda kalan ama aynı zamanda oval ayna çerçevesi ile iletişimde olan dokuma bir parça ile kısmen örtülmüştür. Böyle bir koltuğun karşısına otomatik olarak hayal edebileceğimiz geniş bir sehpa yerine farklı şekil ve boyutta olan sehpalar mekandaki dengeyi yaratmak adına farklı yerlerde konumlandırılmış, amaçlarına hizmet etmektedirler. Ahşap giyotin canım önünde tamamıyla modern çizgisi ve duruşu ile pirinç bir aydınlatma mekandaki diğer pirinç detaylara cevap vermektedir. Bu aydınlatma ile aynı dil, farklı formda yükselen masa üzeri aydınlatması ise tartıyı ayrıca dengelemektedir. Aynı geometrik desenlerle yükselen, mekanın ana ve ana kontrast renklerini tekrarlayan farklı formda yükselen seramikler ise tam anlamıyla mekanı tanımlamaktadır. Aynı dili konuşan, apayrı ögeler. Duvara bir klips ile tutturulan parça artık mekanın sahibi ile ilgili bize bilgi vermektedir.
Bu yazının sizin için yararlı olduğunu düşünüyorsanız, daha fazlası için bizimle iletişime geçin. Bilgi almak istediğiniz, detaylı yazı yayınlamanızı istediğiniz konular için bu yazının altına yorum yapabilir, bir sonraki yazımızın konusunu seçebilirsiniz.