İç Mekan Dekorasyonunda en sık yapılan hatalar!

Yeni bir iç mekan yaratmak her zaman kolay değildir. Hem şık hem de kaliteli, güzel ve sofistike olmasını dileriz. Fakat aynı zamanda odanın içinde yaşayacak insanların karakterini yansıtan özelliklere sahip olması önemlidir, bu yüzden dekorasyon bireysel ve özel olmalıdır.

Elbette böylesine önemli bir meselede, hataları önlemek imkansız! Onlar sadece kendi tasarımlarını ortaya koymaya çalışan insanlar tarafından değil, deneyimli profesyonel tasarımcılar tarafından bile üretiliyorlar.

İşte tasarımda en sık rastlanan 10 hata. Umarım yapmamanız gerektiğini bilmek, daha başarılı bir iç mekan yaratmanıza yardımcı olur.

1. Yapay Bitkiler

Sadece bir kez ve hepimiz için iç mekanlarda yapay çiçeklere kesin bir “hayır” deyin. İnanın, onlar kesinlikle hiçbir yere uyum sağlamazdı, onlar için uygun bir yer bulmaya gerek yok – sadece dışarı atılmaları gerekiyor. Tek istisna, iç mekanlar için yapay ağaçlar, ama çok dikkatli seçilmeleri gerekiyor! Aksi takdirde sizin için sürekli tozunu almanız gereken plastik parçalar olarak kalırlar.

Bu dünyayı diğer güzel canlılarla paylaştığımızı unutmadan, var ise bahçemizde, balkonumuzda ya da terasımızda bir bitkinin bakımını üstlenebilirsiniz. İç mekan bitkileri konusunda araştırma yaparak, bakımı kolay, iç mekana uyumlu, size güzel enerji sağlayan bitkiler ile dekorasyonunuza taze bir dokunuşta bulunabilirsiniz.

Bahçe düzenleme ile ilgili yazımızı okumak için...

Tıklayın

2. Leke Tutan Malzeme

Siyah beyaz oturma odasının dekorasyonuna beyaz bir kadife kanepe ne kadar çekici olursa olsun ve aileniz temizlik açısından ne kadar mükemmeliyetçiliğe sahip olursa olsun, kanepenin üzerindeki lekelerin görüneceğine eminiz. Bu yüzden mobilya seçerken, gerektiğinde döşemeyi nasıl temizleyebileceğinizi düşün!

Mobilyalarınızı seçerken, hazır döşeme kumaşlarının dışında, kullanım koşullarına ve kullanılan amaca uygun farklı kumaşlar araştırarak daha konforlu bir kullanıma yönelebilir, daha kolay temizlik sağlayabilirsiniz.

3. Tek Renk Oda

Bej oda… Mükemmel bir seçenek gibi görünüyor, değil mi? Fakat bu iç mekan dekorasyonu zamanla sıkıcı ve kişiliksiz görünecektir. Aynı şey diğer renkler için de geçerlidir. İç mekanda tek renk kullanmak yerine, ikili yada üçlü renk kombinasyonları yaratmak çok daha iyidir.

Bir rengin tek bir tonunu tutturmaya çalışmak yerine farklı renk veya desen kombinasyonları yaparak daha eğlenceli ve değişime hatta kişiselleştirmeye açık iç mekanlar yaratabilirsiniz. Sadece tek bir renk kişiliğinizi, yaşam tarzınızı yansıtmak için hiçbir zaman yeterli olmayacaktır.

4. Çıplak Pencereler

Ne kadar izole de olsa, ya da çevredeki diğer daireler ile aranıza bir perde koymak gibi bir gereksiniminiz olmadığını düşünseniz ya da manzaranızı sınırlamaktan korksanız bile, özel tasarlanmadığı sürece bir doğrama iç mekanda güzel bir detay olmayacaktır. Sadece yüksek teknoloji ile donatılmış veya çatı katı tarzındaki daire tasarımları pencerelerin eksikliğini (her zaman olmasa bile) içerir, diğer durumlarda, pencere açıklıkları dikkatli ve düşünceli bir şekilde dekore edilmelidir. Perdeler dekorasyonun önemli bir dikey elemanıdır.

Birçok farklı perde uygulaması ve malzemesi ile sonsuz seçimler yapabileceğinizi unutmamalısın. Ayrıca bu dikey tasarım unsurları, bir iç mekanı tahmin edemeyeceğiniz ölçüde değiştirecektir.

5. Farklı Boyutlar

Bir iç mekan tasarımında farklı seviyeler vardır. Elbette ki mobilyaların kendilerine özgü standart ölçüleri ve dolayısı ile yükseklikleri vardır. Ancak tercihlerinizi yaparken mobilyaların büyük showroomlardaki görüntülerine aldanmamalıyız. Yüksek tavanlı, geniş ve oldukça aydınlık bu satış alanlarındaki mobilyalar gözümüze küçük gözükse de kendi evimizin ölçülerine göre büyük durabilir.

Mobilya almadan önce beğendiğiniz mobilyanın koşullarınıza uyup uymadığına dikkat etmelisiniz. Mobilyanın eni, boyu ve genişliği, yapısı ve ergonomisi size uygun olmalı ya da uygun hale getirilebilmelidir.

6. Fazla Aksesuar

Tabii ki, aksesuarlar ve dekoratif unsurlar odaya canlı bir görünüm veriyor ve kullanıcıların karakterini yansıtıyor, ancak aynı zamanda odayı dar ve düzensiz hale getiriyorlar. Öyleyse, her şeyi bir ölçü ile yapmanın önemli olduğunu unutmayın. Azı karar çoğu zarar! Birçok farklı aksesuar aynı mekanda kalabalık etkisi yaratacaktır. Ne kadar hoş durduğunu düşünsek bile dekorasyonunuzu boğabilir.

Sahip olduğunuz aksesuarların sizin için anlamlı olanlarını ayırmaya veya önem sırasına koymaya çalışın. Tek bir iç mekan içerisinde toplamaktansa aksesuarlarınızı farklı odalarda sergileyebilirsiniz.

7. Gereksiz Eşyalar

Belki de Hollywood ünlüleri, devasa evlerini inanılmaz ve tamamen işe yaramaz enstalasyonlar ve tasarım mobilyalarıyla süslemenin normal olduğunu düşünürler, ancak gerçekte, dairenin boşluğunu işe yaramaz şeyler ile doldurulamayacak kadar önemli ve gereklidir. Özellikle küçük dairelerde dekorasyonu yapılan her alan değerlendirilmeli, fonksiyonel şekilde tasarlanmalı ve sirkülasyon alanları ihlal edilmemelidir.

Sadece moda diye ya da sadece gözünüze hoş göründü diye evinize herşeyi almak gereksiz harcama yapmanıza ve kalabalıktan mutsuz olmanıza yol açar. Kendinizi ifade eden, size, iç mekanınıza veya kullanımınıza anlam katan seçimler yapmalısınız.

8. Tek Stil

Oldukça nadir durumlarda birkaç oda, bir mutfak, bir banyo ve bir koridoru tamamıyla aynı tarza oluşturmak mümkündür, böylece fazla şık veya sıkıcı görünmeyecek düşüncesi oluşur oysaki bu oldukça yanlıştır. Minimalist ya da sade bir iç mekan dekorasyonu için her mobilya ve malzemeyi aynı tarzda seçmek mekanların birbirine çok benzemesine ve doğal olarak bireyselliklerini kaybetmelerine yol açar.

Sizi ortak stile iten sorunu bulmalısınız. Tek bir renge ya da malzemeye olan takıntınız mı? Ya da cesaret mi? Seçenekleriniz olduğunu farkına varın ve farklı tarzlarda iç mekan örneklerini araştırın. Hayal dünyanızı genişletin!

9. Kablolar

İnanın, oda boyunca uzanan kabloları gördükten sonra mekanı nasıl tasarlarsanız tasarlayın, işin büyüsü kaçacaktır. Gözler her zaman kusurlara odaklanır, bunu unutmayın. Bu yüzden önemsiz diye kablolar gibi küçük detayları atlamayın. Altyapınızı dekorasyondan önce kurun ki, nasıl bir değişiklik yaparsanız yapın, altyapı her sisteme uyum sağlasın ve göze çarpmasın.

Evinizin yerleşimini kağıt üzerinde tasarlayın. Mevcut tesisat ağını kontrol edin. gerekirse elektrik tesisatına ekler yapın.

10. Fazla Çerçeve

Bunu açıklamaya gerek yok, çünkü duvarlarda asılı olan çok fazla resim herhangi bir iç mekanda galeri hissinden başka birşey uyandırmayacaktır. Unutmayın, uyaran ne kadar fazla ise dikkat o kadar dağılır ve iç mekan sizi yormaya ve sıkmaya başlar.

Sizin için önemli tablo ya da fotoğrafları önem sırasına koyun. Sıklıkla görmek istediklerinizi en çok vakit geçirdiğiniz alanda kullanın. Unutmayın ki ev sizin, istediğiniz zaman farklı fotoğraflar ya da tablolar yerleştirerek farklı sergilemeler yapabilir, böylelikle aynı görsellerden sıkılmamış olursunuz.

11. Tek Işık Kaynağı

Odada yeterli ışık olmadığında mükemmel bir iç mekan yaratmak için herhangi bir hile işe yaramaz. Aydınlatma yönü dikkatlice düşünülmelidir! Tabii ki, yatak odasının iç tasarımı ve mutfağın iç tasarımı ışığa tamamen farklı yaklaşımlar gerektirir. Özellikle yatak odası aydınlatması, uyku düzenini etkilemeyecek düzende olması gereklidir.

Bir iç mekan tasarımı yaparken, mekan ne kadar farklı olursa olsun, her zaman bir ikinci aydınlatmaya ihtiyaç vardır. Gerek bir salonda, mutfakta ya da da yatak odasında, aydınlatmalar çeşitlendirilmelidir. Doğal aydınlatma (mümkünse), bizim dış dünyaya açılan penceremiz, doğal ışık kaynağımız olan güneş ışınlarını karşılama anlamında en sağlıklı ve birincil ışık kaynağımız olmalıdır. Ardından her iç mekanda gözü rahatsız etmeyecek, genel ve homojen, etraftaki objeleri olabildiğince eşit ölçüde aydınlık sağlayan bir kaynak olmalıdır. Son olarak ta lokal aydınlatma dediğimiz; yatak odalarımızda başucu lambası, mutfaklarımızda tezgah aydınlatması, yemek odalarımızda aplik olarak ya da yemek masasının üzerinde konumlanan, göreve yönelik bir aydınlatma kullanılmalıdır. Yapılan en büyük hatalardan biri salonun ortasına tek bir ışık kaynağı yerleştirmektir.

Doğal aydınlatmanızı maksimum derecede aldıktan sonra, gözünüzü yormayacak gizli bir aydınlatma ya da çoklu spot kullanımı ile genel bir aydınlatma yaratın. Konuya yönelik lokal aydınlatma için de belirlediğiniz alanlara lambader, masa lambası gibi tek ve güçlü birer aydınlatma yerleştirin.

12. Halı Boyutu

Eviniz küçük te olsa büyük te olsa doğru ölçüde bir halı seçiminin algı kontrolü üzerinde büyük etkisi vardır. Özellikle parça halı seçimi mobilyaların boyutları, yerleşimleri ve mekanın ölçüleri ile uyumlu olmalıdır. İç mekan yerleşimi yapıldıktan sonra halı ölçüleri belirlenmeli, ve seçim buna göre yapılmalıdır. Mobilyalarınızın yarısının dışarıda kalacağı küçük bir halı, ya da koltuklarınızın altına kadar uzanan, neredeyse duvarlara değen büyük bir halı, mekandaki dengeyi bozacaktır. Aynı şekilde halının şekli de önemlidir. Kare bir salonda tercih edilecek ince uzun bir halı, koridor etkisi yaratacak, salonunuzu görsel olarak ikiye bölecek ve işlevsiz olacaktır.

Mekanınızın şeklini belirleyin. Halıya ihtiyacınızın olduğu alandaki mobilyaları konumlandırın ve bir arada iken ölçülerini alın. Belirlediğiniz ölçülerde ya da çapta bir halı seçmeyi hedefleyin.

Halı Seçimi ile ilgili yazımızı okumak için...

Tıklayın

13. Küçük Oda Küçük Mobilya

Küçük bir odamız olduğu için her mobilyayı küçük almak yapılan ve fark edilmeyen en büyük hatalardan biridir. Malesefki küçük iç mekana küçük bir çok mobilya sığdırmak, size geniş bir mekan sağlamayacak, aksine zaten küçük olan iç mekanınızı daha küçük gösterecektir.

Hareketsiz yani sabit mobilyalara yönelin. Bu durum size daha çok alan sağlayacaktır. Hareketli mobilyalarda standart ölçülerde ancak odayı baştan sona doldurmayacak seçimler yapmaya çalışın.

14. İlk Karar: Duvar Rengi

Duvar rengi kararı, neredeyse ilk alınan kararlardan biri. Yeni bir eve taşınıldığında ilk iş duvarlar ne renk olmalı sorusu soruluyor. Oysaki iç mekan tasarımını bir bütün olarak düşünmeliyiz. Duvar rengimizi genel anlamda belirlesek bile rengin tonu büyük önem taşır. Bu nedenle mobilya seçimi yapılırken, duvar renk numuneleri ile birlikte mobilya ve kumaş seçimleri yapılmalıdır.

Tek bir sıralamaya odaklanmayın. İç mekan tasarımı işi belirli bir sırada gitmemeli. Tüm seçimler birbirleri ile eş zamanda ilerlemeli. Numune almayı unutmayın. Duvar renkleri ile malzeme ve kumaşları bir arada görmeye çalışın.

15. Duvara Dayalı Mobilya

Yapılan bir diğer yanlış ise tüm mobilyaları duvara yaslayarak daha çok alandan istifade edildiğinin düşünülmesidir. Oysaki mobilyaları gruplayarak mekanı farklı fonksiyonlara bölmek daha doğrudur. Koltuğu bir salonun ortasına yerleştirmek her zaman yanlış değildir. TV ünitenizin konumu, mekanın doğal ışığı karşılama yönü ve konforunuza yönelik olarak koltuğunuzu merkezi olarak konumlandırmanız gerekebilir. Koltuk arkası görüntüsünden hoşlanmıyorsanız, bu bölge için desenli bir kumaş seçebilir, koltuğunuzun arkasında uygun aksesuar koyabileceğiniz, ya da kitaplık olarak kullanabileceğiniz bir dresuar yaptırabilirsiniz. Mobilyaları duvara yapıştırmak, odanın verdiği kutu hissini pekiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Mekanı işlevlerine böldükten sonra mobilyaları gruplayın. Mekan ne kadar küçük olursa olsun, işlevlere ayrılması ve fonksiyonel kullanılması, sirkülasyon alanlarınızı yaratacaktır. Aksi takdirde ortada boş bir alan işinize yaramayacaktır.

16. Stil Karmaşası

Her sene farklı renkler, desenler ve akımlar moda oluyor. Gerek kıyafetlerimizde gerek se iç mekanlar her yeni çıkan trend, bizi yansıtmak zorunda değil. Aynı şekilde her yeni çıkan trend, var olan ile bir uyum yakalayamayabilir. Her sene hatta her sezon çıkan populer parçaları biriktirerek bir arada kullanmak sizi bir stil karmaşası içine sokacaktır. Moda sizin kendi ruhunuza yakışan seçimi yapmanızdır. Unutmayın, bu seçimlerle herkesten çok siz yüzleşeceksiniz.

Herkesin modası sizin modanız değil. Anın modası ile içinde yaşadığınız durumu birbirine uygun hale getirme çabası üzerinde durmayın. Aksi takdirde sürekli bir değişim, yeniliğe ayak uydurma durumunda kalırsınız.

17. Desenli Duvar Uygulamaları

Duvar gibi geniş yüzeylerde tercih edilen hareketler: duvar kağıdı, 3 boyutlu akrilik paneller, dekoratif duvar uygulaması vb. gibi… dikkatle tercih edilmelidir. Desenlerin yoğunluğu, barındırdığı renkler, desen boyutları gibi birçok etken mekan algısında büyük rol oynayacaktır. Küçük mekanlar için daha küçük desenli, daha açık renkte uygulamalar tercih edilmelidir. Panellerin ise gerek kumaş, gerek akrilik ya da plastik malzemelerden de olsalar, daha bölgesel ve tanımlayıcı şekilde yerleştirilmelidir.

Tercih ettiğiniz desenin numunesini alarak tüm bir duvarı uygulama sonrası hayal etmeye çalışın, hatta o desene sıklıkla bakarak, seçilen desene büyük ölçüde maruz kalınacağının farkında olun. Koyu renkte ya da dev büyüklükte desenlere sahip uygulamalardan, toz tutan ve sürekli bakım gerektiren uygulamalardan kaçının.

18. Plansız Tasarım

İç planlamayı en zorlaştıran konu ise tercih ettiğiniz, beğendiğiniz mobilyaların iç mekandaki konumlanışı ve iç mekan ile mobilya orantısını doğru yapabilmektir. Bu aşamada bir iç mimar ile çalışmak, sizi nihai sonuca daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde yaklaştıracaktır. Biliyorsunuz ki kuvvetli bir alt yapı, farklı tasarımları doğru taşıyabilir. Değişiklikten hoşlansanız bile, doğru bir konumlanma, doğru ölçülerde tasarlanan ya da seçilen mobilyalar, tarzınızı yansıtmanız ve aynı zamanda konforlu yaşamanız için çok önemlidir.

Sahip olduğunuzun sizi yönlendirmesine izin verin. Öncelikle ölçü alın. Mekanın, beğendiğiniz mobilyanın, vs… Ölçeklendirerek kağıt üzerinde planlayın. Ya da tebeşir yardımı ile yere çizerek simule edebilirsiniz. İnternet üzerinde görselleştirme imkanı sağlayan web sitelerinden ya da uygulamalardan yararlanabilirsiniz.

19. Uyum Takıntısı

Tıpkı giyim modasında olduğu gibi, tarzınızı yansıtmak herşeyi birbirine uydurmak anlamına gelmez. Örneğin son yıllarda minimalizm olarak algılanan beyaz mobilya yanılgısı. Duvarları beyaza boyayıp, beyaz kaplamalı mobilyalar ile beyaz kumaşları tercih etmenin sonu hüsran olacaktır. Unutmamalıyız ki nasıl monoton bir yaşam sıkıcı ise, içinde nüansları olmayan monoton bir iç mekan da oldukça can sıkıcı olacaktır. Ayrıca beyazın bile kendi içinde birçok tonu olduğunu, gri ya da sarı bazlı olarak uyumu yakalamak isterken uyumsuzluğa maruz kalabileceğinizi unutmayın.

Kalıplarınızdan kurtulun. Tek bir stili takip etmek, tek bir renge ya da malzemeye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Farklı örneklere bakarak beğendiğiniz alanları işaretleyin. Beğendiğiniz detaylara tasarımınızda yer vermeye çalışın.

Bu yazımızda sizlerle iç mekan dekorasyonunda müşterilerimizin yaptığı bazı hatalara yer verdik. Evinizi dekore etmeden önce sıklıkla tekrarlanan bu hataları bir kenara not etmenizi öneririz. Detaylı yardım almak için bize her zaman ulaşabilirsiniz. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

Bilgi için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

(533) 015-57-02

Her Gün: 09:00 – 19:00

Email: info@icmimarlikistanbul.com

Yazımızı yararlı buldunuz mu?

Dekorasyonda 19 Büyük Hata!